Geçen sene aynı dönemde, aynı mekanda yaptığımız çalışmanın tadı damağımızda kalınca bu sene de yapalım dedik ve 2016 Çıralı Yoga Etkinliği ni gerçekleştirmek için buluştuk Kimera Lounge Otelde.
Otele ilk kez gelenlerin tepkisi ”harika bir yer burası” demek oldu bana. Doğası, doğal ürünlerin kullanılarak yapıldığı odaları ve konforu ile gerçekten çok güzel bir mekanda gerçekleştiriyoruz etkinliğimizi.
Herkes odalarına yerleşti ve serbest zaman dedik. Kimileri denize, kimileri havuza girdi. Sanki her şeyi şehirde bırakıp gelmiştik buraya.
Kuş gibi hafif ve özgür….
17.00 de toplandık yoga yapacağımız alanda. Gelenlerden bazıları düzenli olarak yoga yapanlarsa da, ilk defa yogayı deneyimleyecek kişilerde vardı içlerinde. Karma bir gruptuk anlayacağınız.
Öyle olmasına rağmen çok keyifli bir seans geçirdik. Son dakikalarında ki gevşeme kısmı herkesin en mutlu olduğu anlardı 🙂
İçimizdeki huzuru gülüşlerimize yansıtarak çektik fotoğraflarımızı, hazırlanmak için odalarımıza çekilmeden önce.
Lezzetli mutfağından çıkan ve açık büfe sunumu olan yemeklerimizle karnımızı, müziğin yaydığı notalarla da ruhumuzu doyuruyorduk. En sevdiğim sahnelerden biridir, katılımcıların yüzlerinde ki huzuru ve dinlenmişliği görmek. Şarkılara eşlik etmek te benim için ayrı bir mutluluktur her zaman. Bir de sesim güzel olsa hiç susmayacağım sanırım. :))
Yemeklerimizi yedik, sohbet ettik, şarkılara eşlik ettik yani güzel bir akşam geçirdik. Sahile inme planımız, bu sene karettaları korumak için jandarmanın izin vermemesi sebebiyle suya düşse de, mutluyduk.
Güneşin ilk ışıkları vurmaya başlamadan, gün doğumuyla sahilde toplanıp, nefeslerimizle bıraktık sıkıntılarımızı ve aldık nefeslerimizle güzel bir yaşamı içimize. Güneşin doğuşunu surya namaskar ile karşılarken, denizin, havanın Çıralı’nın güzel enerjisini hissettik. Sabah o saatte, nefesini açıp yoga yapmak ve üzerine 5 km. lik yürüyüş yapmak herkes için çok güzel bir deneyime dönüştü. Dedim ya alacağımızı alıp, bırakmamız gerekenleri bırakmıştık.
Herkes birbirine sıkı sıkı sarıldı daha önce hiç birbirlerini tanımamalarına rağmen. Bu tür çalışmalarda içinizdeki sevgi büyüyor ve sarılmak o sevgiyi bütün evrene taşıyor.
Döndüğümüzde kahvaltıya koşarak gittik adeta. O kadar efordan sonra hak etmiştik 🙂 Açık büfe sunumuyla gözümüzü, midemizi tıka basa doyurduktan sonra, kahvelerimizi yudumlarken sohbet ederek vakit geçirdik 12 ye kadar.
12.00 de EFT için toplandık terasta. Bu sefer farklı bir çalışma için bir aradaydık. Eft, ”duygusal özgürleşme tekniği” demektir. Bedenin belirli noktalarına vurulurken, olumlamalar söyleyerek özgürleşiriz. Seçtiğim konu ”korkular” olmuştu. Herkes kendi içinden korkusunu dile getirdi o çalışmada ve özgürleşme başlasın dedik.
Bu çalışmadan sonra ki duygu yükselmesi bambaşkaydı. Yazıya dökemeyeceğim kadar duygulandık hepimiz.
Ve gene serbest zaman. Koş denize koş havuza modu yani 🙂
15.00 e kadar sürdü bu koşma hali )) 15.00 te toplandık terasta. Bu sefer yeni bir çalışma vardı sırada. Timüs bezini uyaracak nefesler, hareketler, çocuksu oyunlar ve ardından gelen bol kahkaha.
Bu çalışmadan sonra ki duygularımızda bambaşkaydı. Herkesin birbirinin gözüne bakıp ”seni seviyorum” demesi görülmeye, en önemlisi yaşanmaya değerdi. Belki de iki günün özetiydi o an. Çünkü biz o iki günü sevgiyi hissederek ve paylaşarak yaşadık.
Veda zamanı gelmişti. Nokta değil virgül koyduk veda ederken birbirimize ve Eylül de görüşmek üzere diyerek kucaklaşarak ayrıldık.
Ayaklarınıza, yüreklerinize sağlık yüreği güzel insanlar. Kalbinizde sevgi, hayatınızda mutluluk yüzünüzde gülümseme hep var olsun.
İyi ki varsınız.
Çekilmiş tüm fotoğraflar için tıklayınız
Kişisel Gelişim Uzmanı *Yoga Eğitmeni *Nefes Terapisti