Asansör Fobisi

Asansör Fobisi

asansör fobisi

asansör fobisi

Son zamanlarda nefes ve hipnoterapi çalışmalarımda fobiler yer alınca ben de bu konuda bir yazı yazmaya karar verdim.

Öncelikle fobi nedir? sorusunun cevabını bilmek lazım diye bu sorunun cevabını vermek isterim.

“Fobi” kelimesi, Yunanca Phobos kelimesinden gelir. Phobos, Yunan mitolojisinde dehşet tanrısıdır.

Fobi madde ya da bir eyleme karşı duyulan, aslında köksüz korkulardır. Bazen yaşanılan bir deneyim, bazen bir başkasının yaşadığı bir deneyimle korku uyanabilir ve kişide terleme, bayılma hissi, aşırı kalp çarpıntısı, gözlerinde kararma vb. gibi belirtilerle kendini gösterir.

Bazı fobiler tek seansta çözümlenirken bazı fobiler bir kaç seans alabiliyor.

Mesela, bir danışanımın, yaşam kalitesini sarsacak şekilde asansör fobisi vardı. Antalya ya bir yakının ziyarete gelmiş, hadi bir de bu çalışmayı deneyeyim diyerek bana ulaşmıştı. Referansı veren hayatında çok güzel değişimler geçiren bir yakını olan danışanımdı.

Tek seansta bu fobisini yendik. Evine döndüğünde asansöre binmeyi denemiş ve bunu başarmıştı.  Bunu yapabilmesiyle birlikte özgürleşme duygusu kendisinde çok güzel bir etki yaratmıştı. Nefes terapisiyle geride bıraktığımız bu korkuyu, başka bir danışanla yakın zaman içinde de regresyon çalışması  ile yendik. Fobi gene aynı fobiydi.

Yoğun bir iş hayatı olan  Bay X  uzun yolculuklar yapıyor her yere aracıyla gitmek zorunda kalıyor ve bu süreç onu olumsuz etkiliyordu. Bu sorununu yenmek için bana ulaştı.

Danışan—‘’Aslında kısa bir süre öncesine kadar asansöre de uçağa da rahatlıkla biniyordum ama bir süredir asansöre binince çok kötü oluyorum kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor’’ diyordu. Anlatırken bile sesi. yüzünün rengi değişiyordu.

Hipnoz ortamını oluşturduktan sonra regresyon çalışmasına girdik ve yaş gerilemesine başladık.  Geldiğimiz yaş 4-5 yaş civarındaydı. Arkadaşlarıyla oynarken babasının arabasının bagajına girer ve bagaj kapısı kilitlendiği için açamaz ve içeride kalan çocuk panikler ve nefes almakta zorlanmaya başlar. Nefes alamamak kendisinde ölüm korkusunu uyandırır. Aslında asansör kendisine o anı hatırlatıyordu. Bu korku babasının vefatıyla tekrar ortaya çıkmış. Aslında korktuğu şey asansörde kalmak değil, nefes alamamak ve ölmekti.

Orada yaşadığı etkileri danışanım birebir seans koltuğunda da yaşıyordu. Nefes alamayıp ölmekten korkuyordu. Asansör fobisi diye çıktığımız yol şekil değiştirmişti. Olay sırasında ki onu rahatsız eden duyguyu tespit edip bilinçaltında ki bu korkuyu temizleme işlemi yaptıktan sonra yaş yaş geri döndük.

Çalışmamızı bitirdikten sonra ofisimin olduğu binada ki asansörde deneme yaptık ve beraber bindik asansöre. Ben üst katta indim ”haydi sen bunu yapabilirsin” deyip indim asansörden. Kendisi tek olarak aşağıya indi. Gözleri heyecandan ve sevinçten parlıyordu. Bitmişti. Az bir heyecan olsa da yapabilmişti.

Daha sonra ki tek başına yaptığı asansör denemelerinden de başarıyla çıktı. Üstelik asansörde kalma deneyimini bile yaşamasına rağmen. Şimdi onun için artık böyle bir korkusu, fobisi  yok.

Tabi başka fobilerle de çalıştım mesela uçak, köpek gibi. Onları da başka bir yazımda anlatacağım.

Olumsuz duygular zihinde yorgunluk yaratır. Farkında olarak ya da olmadan  olumsuz duygular  taşınır. Bırakmak bizim seçimimizdir ve bırakmak özgürlüktür.

Siz de bu tarz fobilere sahipseniz ve  özgürleşmek istiyorsanız harekete geçin. Fobiler köksüz korkulardır.Hipnoz, regresyon ve nefes terapisiyle bu fobileri yenebilirsiniz yeter ki isteyin…

kart

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.