Hindistan 2018 Varanasi
İlk olarak biz beş kişilik dev bir kadroyla çıktık yola. 22 sinde Atatürk Havalimanı’nda Simit Sarayı’nda buluşup heyecanlı ve meraklı bekleyişimizin sonucunda 20.55 te Türk Hava yolları ile yaptığımız yolculuğumuza güle oynaya başladık. Beş saat süren yolculuğumuzun ardından arada ki iki buçuk saatlik farktan ötürü yaklaşık 05.30 civarında Yeni Delhi’ye indik.
Hava Limanından çıkış biraz zaman aldı. Aklımda olan tek şey Hindistan’da ki acentanın rehberi bizi nerede karşılayacaktı.? Çünkü havalimanı biraz karışık ve personelin çoğu İngilizce bilmiyor. Bilenler de değişik bir aksanla konuştukları için anlaşmamız zor oldu.
İlk önce yapmamız geren İmmigration (havalimanındaki göçmenlik bürosu) denilen bölümde bir form doldurmak oldu. Bu formda kaç gün, hangi otelde v.b. soruları yanıtlayıp daha sonra bavul alma kısmına geçiyorsunuz. Sağ salim bavullarımıza ve hemen ardından da rehberimize kavuştuk çok şükür 🙂
Özel aracımız bizi alıp 2-3 saat dinlenmemiz için Afrika Aveneu Otel’e götürdü. Kahvaltı salonuna çıktığımız da Hindistan da olduğumuz gerçeği hemen gözümüze ve burnumuza işlemeye başlamıştı. Baharatlı ve bizim akşam yediğimiz tarzda sulu yemeklerle karşılandık. Kızarmış ekmek, tereyağ ve bal da var tabi kahvaltılarında. Peynir yok zeytin yok vs. Peyniri yemeklerde kullanıyorlar. İstediğinizde de size de servis ediyorlar sormaktan çekinmeyin. Karnımızı doyurup ardından dinlendikten sonra sıra geldi artık merakla beklediğimiz Varanasi için havalimanına gitmeye.
Tüm işlemleri acenta rehberi yaptı ve bizi uçağa bindirdi. Yaklaşık 1 buçuk 2 saat sonra Varanasi havalimanına inmiştik. Orada ki rehberimiz bizi karşıladı ve kaldığımız Ravitas Otel’e götürdü. Bize çevreyi gezdirecek olan
rehberimiz geldi ve maceramız böylelikle başladı.
Hoş geldik Varanasi’ye……..
Rehberimizle birlikte ilk durağımız olan Saranath Tapınağına gittik. Burası en önemli Budist noktası ve manastırın duvarlarına Buda’nın reenkarnasyon zinciri resmedilmiş.
Aslında bilmeyenler için belki de biraz Buda kimdir i anlatmak daha iyi olacak.
8 kuraldan diğeri ise iyi düşünmek, iyi konuşmak, iyi biri olmak, iyi davranmak , iyi hissetmek, iyi şeyler yapmak, iyi bakmak… kısacası hayatın her anında iyiliklerle var olmak.
Buda yollara düşer insanlara iyilikleri anlatabilmek için. Buda’nın eşitlik ve adalet duygusu sebebiyle kast sistemini reddettiği için Hinduizm zayıfladığı Budizmin güçlendiği söylenir.
Saranath Tapınağında Buda’nın tüm yaşamını ve felsefesini duvar çizimlerinde görebiliyorsunuz.
Dönelim gene Varanasi’ye. Saranath Tapınağından sonra rikşalarımıza binerek gidiyoruz saat 18.00 da başlayan önemli aarti törenlerinden birine . Beni benden alan o aarti törenlerinden birini daha seyrettikten sonra İpek Müzesine uğruyoruz. İlk başta çok ilgimi çekmese de oraya gittiğimizde ipek dokumanın nasıl yapıldığını görünce iş değişiyor. Adamlar 100 yılı aşkın süre tamamiyle elle çalışan basit hem de karmaşık yapı olan bir sistemle ipek dokuyorlar. Etkilenmemek mümkün değil. Bu şehir ipeğiyle de ünlü bir şehirmiş ayrıca bunu da öğrenmiş oluyoruz.
Artık iyice yorgun düşen bedenlerimizle o caddelerdeki kalabalığı yararak geldik otelimize.
Nihayet otelin restaurantındayız ve bu sırada sokakta bir düğüne denk geliyoruz. Aman ne ihtişam. Damat sanki prens. Damat böyleyse göremediğimiz gelin nasıldı acaba.? Tam düğün mevsimine denk geldiğimiz için daha çok düğün görecekmişiz. Sabah çok işimiz var saat 5 te nehir kenarına gideceğiz haydi uyuyalım biraz modunda daldık uykuya.
Varanasi de hayat güneşten önce uyanıyor. Saat 5 olmadan yollardayız ve sokaklar insanlarla dolu. Ya nehre doğru sabahın ilk ışıklarıyla kutsal Ganjda yıkanmak için giden insanlar var ya da bizim gibi turistler ve tabi ki bu kitleden nasibini almak isteyen sadular ya da satıcılar. Biraz yürüdükten sonra nehir kenarındayız ve bir tekne kiralayarak hafiften açılıyoruz. Bu arada rehberimiz bize Varanasi ile ilgili bilgileri verirken arkamızdan Güneş yavaştan doğmaya başlıyor. Ne muazzam bir görüntü.
Bir yanınızda Güneş doğuyor , bir taraftan yaşamın ortasında hissediyorsunuz kendinizi, sunaklarımız elimizde niyetlerimiz dilimizde ve insanoğlunun bitmeyen arzuları işte. Arzular insanın acı çekmesine sebep olur kısmını unuttuk bile. En tuhaf olanı da Güneş’in doğuşunun karşısında ghatlarda biten yaşamın küllere dönüşüne şahit oluyorsunuz. Doğum, yaşam ölüm. Aynı anda bir doğrunun üzerindeyiz işte. Bu düşüncelerden sıyrılıp elimdeki içi mis kokulu güller, mum ve tütsüyle oluşturulmuş olan sunağı yaşamsal bir niyetle bıraktım nehire. Manzara hem tuhaf hem harika.
Hinduların inanışlarına göre burada ölmek önemli çünkü burada ölür ve yakılırsa bir daha dünyaya gelme döngüsünden kurtulacaklarıdır.
Bu ghatlarda ölüler yakılıyor, çamaşırlar yıkanıyor ve kurutuluyor kendileri arınmak için yıkanıyorlar. Sabahın ilk ışıklarıyla şahit oluyoruz yaşamla ölüm arasındaki sahnelere ve Varanasi yi gezmek için ayrılıyoruz oradan. Tam o sırada bir naka-sadu çıkıyor karşımıza. Babaji diye anılan bu zat onlara göre kutsanmış kişi.
Yanına geçip fotoğraf çektirmek istiyoruz gülümseyerek tamam diyor. Öyle güzel enerjisi var ki ve mis gibi kokuyor. Gerçekten kutsanmış bir etki var üzerinde bakışlarında.
Dar sokaklarında kusura bakmayın öncelik ineklerin oluyor. Yolllar o kadar dar ki ineğe çekil diyemiyorsunuz Allah vere de yolda meditasyon yapar gibi durmasa yoksa yandınız 🙂
Daha sonra gidiyoruz Bharat Mata Tapınağına. Burada herhangi bir tanrı ya da tanrıça heykeli yok sade ve Hindistanın dağ, ova, düzlükler gibi detaylarının yer aldığı mermerden yapılmış bir yapıyı görüyoruz. Rölyef gibi mermeri kabartma şeklinde nakış nakış işlemişler sanki bu tapınağın içine. Etkileyici bir yapıt. Mermerden bir Ana Hindistan duruyordu karşımızda.
Altın tapınağa sadece Hindular girebildiği için sadece uzaktan gördük. Kashi Vishwanath olarakta bilinen bu tapınağın kubbesinde 800 kg lık altın kaplama plakası varmış. Alemgir Camiyi de uzaktan görüp ayrıldık o bölgeden.
Tapınakların ziyaretlerinin ardından Banaras Hindu Üniversitesine doğru yol aldık ve kocaman bir kampüs alanı içinde etrafı gözlemlerken rehberimiz de burada verilen eğitimleri anlatıyordu. Bu üniversite de tüm holistik şifa çalışmalarını içeren eğitimler yer alıyormuş Homeopati, ayurveda, yoga, meditasyon, enerji çalışmaları bunlardan bazıları. Ay tam benlikmiş te yaş itibari ile geç kalmışım 🙂 :/
Biraz da çarşısında durup o meşhur ağaç tohumu olan rudrakşa kolyelerimizi aldıktan sonra döndük otelimize. Bu arada otelimiz gayet güzel ve kahvaltısı zengindi.Bizde kahvaltımızı yaptıktan sonra aracımıza binip Khajuraho ya gitmek için havalimanına gittik ve güvenli bir şekilde tekrar uçağımıza yerleştirildikten sonra şimdilik hoşça kal Varanasi dedik.. Bizi leziz mutfağınla güler yüzlü kalbe sahip insanlarınla en iyi şeklide ağırladın. Tekrar görüşmek dileğimle….
Khajuraho ve Orchha yazısıile anlatmaya devam ediyorum.