
Yaşam Koçluğu, bireyin mevcut durumunu anlatmak, göstermek, bireyin farkındalığını artırmak konusunda yardımcı olur. Bu aşamada Koçun kullandığı bir çok yöntem vardır.
Yaşam koçu ile birlikte 3 ana konu üzerinde çalışılır. İnançlar; olumlu olan, kısıtlayıcı olmayan inançlarla yola devam edilmesi, hedefler; ne istenildiği ve nasıl elde edileceği, değerler; değerlerin tanınması ve hedefe bu değerler ile koşabilmesi konularında yaşam koçu destek verır.
Yaşam koçu bireyin bir daha ona ihtiyacı kalmayacak şekilde çalışmalıdır, bir noktadan sonra birey kendi değer , hedef ve farkındalığı ile ilerleyebilmelidir.
Kişinin hedefleri ve kendisi arasındaki köprüdür yaşam koçluğu çalışmaları.
”Bir kişisel gelişim saçmalığıdır kayıtsız şartsız ve sürekli bir mutluluk hali…Başkası istediği dakika meleklerle ve/veya insanın her dediğini yerine getirecek bir takım ışık varlıkları, ilahi ışığın şifa elçisi gurular, enerji varlıkları, mesela bilmem kaç sene önce ölmüş birinin enerjisi/ruhu vs ile konuşup her konuyu onlara havale edeceğini onların aracılığıyla her istediğini elde edip, mutluluğu yakalayacağını zannediyor. Bir süre sonra mutluluk beklentisinin boşa çıkmasıyla kendisini yeni arayışlarda, yeni şifa yöntemlerinde, yeni havariler peşinde ya da ilaç kuyruklarında buluyor. Sonu ise derin bir umutsuzluk… Beklentilerin, emeklerin, zamanın, uğraşıların boşa çıkması ile yaşanan derin bir umutsuzluk” diyor Başkak.
Peki yaşam koçlarından, kişisel gelişim kitaplarından, olumlamalardan, dualardan, toplanan kuş tüylerinden vs., beklediğimiz mutlu olma haline nasıl ulaşacağız.
Kendi hayatımızın Koç’u nasıl olur ve mutluluğu nasıl yakalarız?
Öncelikle şunu bilmeliyiz ki sürekli mutluluk duygusu içinde kalamayız. Yok böyle bir dünya. Bu yaşamda her türlü olumlu ve olumsuz duygular var. İnsan olduğumuzu hatırlamalı ve her duyguyu yaşamak için kendimize izin vermeliyiz. Önemli olan olumsuzlukların içinde çok kalmadan o duygudan almamız gereken öğretiyi alıp oradan uzaklaşmak. Her yaşadığımız olay bizi eğitir ya da geliştirir. Olaya o gözle baktığımızda duyguların derinliğinden çıkarız. Kah gülüp kah ağlayacağız. Bir sevinip bir üzüleceğiz. Dünyanın her halini, mevsimleri yaşar gibi yaşayacağız.
Seanslarımda da danışanlarıma derim ki; her duyguyu yaşamak için kendine izin ver. Sürekli mutlu, neşeli olamazsın o bir kandırmaca olur ve sonucu daha mutsuz olursun. Ve ne yaşıyorsan yaşa ona rağmen mutluluğu seç. Çünkü benim için mutluluğun formülünden biri sıkça kullandığım terim”Rağmen mutluluk”,
Yaşadıklarımıza ya da yaşayamadıklarımıza rağmen elimizde olanlara, hayatımızda, bizimle olanlara şükretmektir mutluluk.
En sıkıntılı zamanlarda bile, kurtulabileceğine dair içinde bir duygunun geçmesidir, umudun oluşmasıdır mutluluk.
Yolunda gitmeyen her şey karşısında sabredecek sebeplere sahip olmaktır mutluluk.
En zor zamanlarda bile, bizleri hayata bağlayacak noktaları fark ederek, daha iyi olmak için mücadele edecek gücüne sahip olduğumuzu, içimizde ki ışığı hissetmektir mutluluk.
Sonsuza kadar sürekli gülmek değildir, sıkıntılı zamanların aşılabileceğine inanmak ve gayret edecek gücü fark etmektir mutluluk.
Koşullarını iyileştirebilecek gücün kendinde mevcut olduğunu bilmektir.
Bazen gülümsemek, bazen ağlamaktır mutluluk.
Biz bu olguları kendimizde fark ederek yaşadığımızda, hayatlarımızı daha kolay planlar, olmak ve yapmak istediklerimize daha kolay odaklanır ve hayata geçirebilirsek kişisel gelişimcilere bel bağlamaz, her şeyi onlardan beklemez, olmadığında da hayal kırıklığına uğramayız.
Mutluluk var eden bir sihirli değnek var ise o benden başkası, benim zihnimden başkası değildir. Mutlulukta, mutsuzlukta bir seçimdir. Yaşam koçu sadece bu sihiri kullanma formüllerini size hatırlatan kişidir.
Kişisel Gelişim Uzmanı-Yoga Eğitmeni-Nefes Terapisti