Mahkum

Seni kendi zihnine, başkalarının zihnine mahkum eden ne?

Zihin, ruhsal özgürlüğünün içinde hapsolduğu tel örgüler gibidir. Zihin öğrenilmiş çaresizliklerinle, sen olmanı engelleyen korku ve kaygılar barındıran kayıtlarınla doludur. Bu kayıtlar seni, geçmiş ve geleceğin arasında bir mahkuma dönüştürür. Zihninin korku tellerini aştığında özgürlük kendiliğinden gelir.

Korkunun nereden geldiğini, onunla baş edecek güce sahip  olup olmadığını gözlemle kendinde. Mahkumiyetinin sona ermesi için neye ihtiyacın var?

Ruhsal olarak kendini özgür hissetmeyen bir beden mutlu olamaz. hep bir şeyin eksikliğini hisseder. Bu eksikliğin ne olduğunu bilir değiştiremez ve öfkeli birine dönüşür. Mutluluk hep uzak ve yarımdır onun için. Ya da bilmeden yaşar. Bir yanı hep eksiktir tamamlamaya çalışır ya birilerinde ya da bir yerlerde. Bir işaret arar hayatın içinde, sanki kendini kaybetmiş de bulmak istiyormuş gibi.

Her ruh özgürlüğünün peşindedir aslında da beden için özgürlüğün ifadesi değişir bazen. Kimisi zenginlikte bulur özgürlüğü, kimisi aşkta kimisi başarıda. İstediğin kadar zengin ol, aşık ol, başarılı ol ruhsal özgürlük bunlar olmadığında bile yüzünü gülümseten yani senin kendin olmanda gizlidir. Kendin olmak zenginliktir, kendin olmak aşktır, kendin olmak başarıların en büyüğüdür.

Cesur ol ve korkularına, kaygılarına, yaşanmışlıklarına rağmen özgürleşmek adına o güce ve cesarete sahip olduğunu hatırla. Bu dünyaya esareti yaşamak için değil, yaşamı en güzel şekliyle yaşamak için, ruhsal deneyimler kazanmak için, ruhsal seviyede büyümek için geldin. Yaşam amacını hatırla, kendini ve ruhunu özgür bırak. Senin özgürlüğünün başkalarının kurduğu, seni içine aldığı zihin denen hapishanenin içindeki mahkum olmasına izin vermeden yaşa….

Ne demiş Andre Gide ”Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret edemeyince, insan okyanus keşfedemez.”

Kişisel Gelişim Uzmanı / Yoga Eğitmeni / Nefes Terapisti Yeşim Güralp346

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.