Matrix

rezonans kanunuMatrix

Güzel İnsan,

Yaslan şimdi geriye ve derin bir nefes al…

Uğraştığın ne varsa bırak bir süreliğine ve yüreğinle dinle, sana gerçekte kim olduğunla ilgili bilgi aktaracağız….

Öncelikle şunu bil ve idrak et ve rahatla; Sen evrensel adı şimdilik ”Üst Benlik” (diyelim) olan bir Bilinçsin..Uzay adı verilen laboratuvardaki bir kompüterin içindeki sanal Dünyada, kendini falanca isimli İnsanımsı olarak 3 boyutlu holografik bir görüntü halinde oluşturulmuş ve şimdi bu sanal Dünyada sanal gerçekliğini yaşamaktasın.

Üst benlik, gümüş kordon diye tabir ettiğin elektromanyetik (ışık iplikçiği diyelim) ile bağlı olduğun fizik bedeninden ayrılınca sanal dünyanın dışına çıkıyorsun ve buradaki 3 boyutlu görüntün olan Sen ise sanal dünyadan kayboluyorsun, yani aslında bir hologramdan ibaret olan android fizik bedenin atom altı partiküllerine ayrılarak Öz’üne, yani bilincinin saf kozmik enerji haline dönüşüyorsun…Hiçbir kimse gerçekte ne ölür ne de doğar, bu sadece görünüşte böyledir…Bu sadece, öz enerjinin en kaba hal olan sanal madde yoğunluğunda görünebilir olması ve sonra tekrar Öz’e dönerek şu anki boyutunuzda görünmez olması halidir.

Şunu idrak et ki, üzerinde yaşadığın Dünya tamamen ‘Sanal bir Dünya’dır. Sanal Gerçeklik, biyo-kompüter grafikleri ile yaratılan bir ortamın, insan duyuları ile birleştirilerek, kişinin kendisini o ortamın parçası gibi hissetmesidir. Yani sizin düşüncelerinizi alıp elektrik sinyallerine ve daha sonra da dijital bilgiye dönüştürerek bir kompütere aktaran bir aktarıcıdır. Ve aslında stereoskopik görüntüleme adı verilen ve insanda üçüncü boyut hissini doğuran bir sistemin son derece gelişmiş bir şeklidir.

Bu sistemle, görüntüyü üç boyutlu algılamanın ötesinde, üç boyutlu olarakta yaşarsınız. Sizin düşündüğünüz her şeyi asal radyan bilgisayara aktarıp ve ortamın enerjilerini kullanarak yaşarsınız. Sizin düşündüğünüz asal radyan bilgisayara üç boyutlu olarak oluşturur ve aslında etten robot olan yaratılmış fizik bedenler vasıtasıyla sizin bunları gerçekmiş gibi yaşamanızı ve deneyimlemenizi sağlar.

Sınırsız ve sonsuz bir varlık olan Sen, sınırlı ve sonlu madde illüzyonu içinde, mekan-uzay ve zaman matrixine hapsolmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimliyorsun. Ölümün, acının, zevkin, coşkunun, kederin, ayrılığın, mutluluğun ve korkunun. Bütün bu duyguların nasıl bir şey olduğunu tek tek deneyimleyerek genişliyor, bilgileniyor ve hatırlıyorsun.

Buraya, kendi öz bilincini sanal madde oyun alanında evrimleştirmek ve bu deneyimlerden kazanacağın bilgi ve duygularla daha üst boyutlara yükselerek oradaki diğer varoluş hologramlarını deneyimleyebilmek için geldin.

Realiteleriniz değişirken yükselen enerjilerle birlikte gelişen algılarınız ve beraberinde illüzyonlarınızda boyutlar arası vizyonlara açılmaktadır…Benliğinizi bütünlük bilincinize çıkararak galaktik evriminize devredin ve eski olanı büyük bir sevgi ve teşekkür ederek uğurlayın…Güvenli bir evrende yaşadığını, kendi realiteni kesinlikle kendinin yarattığını anladığın zaman, evrenlerde en büyük gücün ilahi sevgi olduğunu ve hiç kimseden  ve hiçbir şeyden ayrı olmadığını ve gördüğün her şeyin, bilinen ve bilinmeyen realitelerdeki her şeyin Tüm Var olan olduğunu ve O’ndan olduğunu ve Sen’in de O’nun bir yansıman olduğunu anladığın zaman;

İşte o zaman Sen dünyada bir ”Işık” olacak ve ‘dönüşüm’ünü başlatıp bu illüzyonu aşarak kendini hapsettiğin bu Matrix’ten özgür olacaksın…

Işıltınıza sahip çıkın…..  Haktan Akdoğan

Haktan Akdoğan’a instagramda paylaştığı bu yazı için teşekkür ediyorum. Ben de hayatı aynı şekilde algılayanlardan biriyim. Hayat bir Matrix. Farkında olanlar olarak sayımız gitgide çoğalıyor. Kimileri uyanmaya çalışıyor, kimileri daha uyumak istiyor. O ya da bu şekilde uyanışımız gerçekleşecek. Dilerim bu uyanış güzellikle ve kolaylıkla olsun..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.