Maşallah

A13124648_1065479013491436_2381492599869306091_nydınlanabilmek için ferrarimi sattığımdan beri 😛 , zaman zaman belediyenin önceden kırmızı artık maviye dönüşen son sistem donanımlı limuzinlerinden birinde bir cumartesi günü ofisime doğru giderken, araca bir amca biner. kısa bir süre sonra sürekli olarak ”subhanallah maşallah” diye zikretmeye başlar. Tam neden bu zikir diye içimden geçirirken amca verir cevabı hemen. ”Subhanallah maşalllah, araç kalabalık, yollar kalabalık demek ki herkesin bir işi var maşallah maşallah” der. İçimden değişik bir bakış açısı diyorum. Haklılık oranı yüksek. Kimisi işine, kimisi alışverişe, kimisi sevgilisine gidiyor belki. Herkesin bir amacı var sokağa çıkmak için..ne güzel maşallah :))

Seviyorum toplu taşıma araçlarını kullanmayı. Çünkü insanların davranış biçimlerine, insanlar arasında ki hoşgörü ya da bencilliklere, birbirlerine olan yaklaşımlarına tanık olmak hayatı tam merkezinde gözlemlemek gibi. Ayrıca ayaktaysanız, ani frenlerde karın kaslarınız iyi çalışıyor 🙂

Ben bu düşünceler içindeyken araç fazlasıyla doluyor. Aynı amca bu sefer başlıyor zikri bırakarak, ”aman kaptan çok doldurma aracı yan yatar düşeriz filan, aman mazallah” diyor bu sefer. ”Haydaaa amcam ne güzel bal damlıyordu ağzından gidiyorduk işte pozitif pozitif  ne ara kötümserliğe büründün hemen” diyorum içimden.

Bir kez daha anlıyorum ki, her ne kadar pozitif düşünce hakim olursa olsun zihinlerimizde, korku kar suyu gibi insanın yaşamında ve söz konusu cana zeval gelmek olunca hemen iş başına geçiyor, güzel cümleler, güzel düşünceler, gülümsemeler yerini korkunun gri sislerine bırakıyor.

Korku, yok edilemez. Korku bastırılamaz. Onun, varlığını kabul etmeliyiz ama sahiplenmeden. Korkunun bizi alt etmesine izin vermeden. Korku öcü değil, kişiyi hem koruyan hem de ruhsal seviyede yükselmemize engel olan duyguyu bize hatırlatan bir olgudur.

Tek yapmamız gereken, korkumuzun gerçek sebebini bulmak, sonra korkuya sebep olan duyguyu iyileştirmek.  Bir kez korkular üzerinde denetim sağlayabildiğimiz zaman, bu davranış modeli bizi özgürlüğe ve sevgiye  taşır.

Sevginin olduğu yerde korku barınamaz.

Korkmaktan korkmadan yaşamak, korkularla yüzleşebilmek ve onları ehlileştirebilmemiz temennisi ile. Bende yaşamın içinden hikayeler bitmez. Bir daha ki yazımda görüşmek üzere…

Kişisel Gelişim Uzmanı-Nefes Terapisti-Yoga Eğitmeni Yeşim Güralp

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.