Hayal Etmenin Gücü

Hayal etmenin gücü  nedir diye sorguladınız mı  hiç bu güne kadar?

Hepimizin o ya da bu şekilde hayalleri vardır. Kimimiz sıkı sıkı tutunuruz hayallerimize. Her insanın yapabileceği şeyler için, o işe uygun kapasitesinin de olması gerekir. Kapasitemiz büyük bile olsa, başarımız ne kadar ve nasıl hayal ettiğimize de bağlıdır bazen.

Sadece hayal etmek yeterli midir?

Yapmak istediğimiz şeyi oturduğumuz  yerden hayal ederek bekleyelim dersek olmaz tabii. Önce hedef tablosu çizmeliyiz. En uç noktada duran hayalimize yaklaştıracak basamakları ve sonra atacak adımlarımızı belirlemeliyiz. Mevcut şartlarımız, yapmak istediğimiz şey için uygun mu? Değil ise alternatif şartlar üretebilir ya da mevcut şartları oluşturacak küçük hedefler koyabiliriz.

Neden benim hayalim gerçek olmuyor ?  diye sorulduğunda bende soruyorum ”sen gerçekten bunu yapabileceğine inanıyor musun ? ”

Wilbur Wright kardeşler bir bisiklet atölyesine sahip iken uçmayı hayal ettiler ve yapabileceklerine inandılar.

İlk planörlerini yaptıklarında havada sadece 10 saniye kalabildiler. Gece gündüz çalışarak hafif bir motor yapmayı başardılar ve 17 Aralık 1903 tarihinde ilk motorlu araçlarıyla havalanmayı başardılar. Wright kardeşleri dönemindeki diğer bisiklet atölyesi sahiplerinden ayıran en önemli özellik onların hayallerinin ve kendilerine olan inançlarıydı. Onlarında hayalleri olmasaydı iyi bir bisiklet tamircisi olarak hayatlarını sıradan kişiler olarak yaşayacaklardı belki de.

Hayal etmeyi güçlendiren şeyin başında o işi yapabileceğimiz konusunda kendimize duyduğumuz inaçtır. İnanç olmazsa hayaller eksik kalır. Bugün bir çok insanın farklı farklı büyük hayalleri var. Olmasını engelleyen tek şey onun olamayacağına inanmasındandır. Bunun çeşitli sebepleri olabilir. Bulunduğu şartlar da etkili olur. Seanslarımda, danışanlarımda gördüğüm en büyük sorun ise o hayalini yaşamayı hak etmediği inancıdır. Bunun farkında olmaz çünkü bu kayıt bilinçaltında saklıdır. Hak etmiyorsun!!  der bilinçaltındaki gizli kayıtlar. Bu sebeple hayatta hep engellerle karşılaşır. Sonunda da olduğu durumu kabullenip ” kader ” der yada kabullenmiş gibi yaparak içten içe yıpranır. O kişilerin hayal kurmaktan önce eski gereksiz kayıtlardan özgürleşmesi gerekir yolunu açabilmek için.

Hayal ettiğimizde beynimiz nasıl çalışıyor.

Bilim adamları bir şeyi hayal ettiğimizde de nöronların bağ yaptığını ispatlıyorlar. Örneğin; yüzüyormuş gibi hayal ettiğimizde de, yüzmeyi öğrendiğimizde de nöronlar aynı şekilde bağ yapıyor. Yani sağ beynin işlevi olan imgeleme ile beyni ikna ettiğinde mucizeler gerçek olabiliyor.

Yaratıcı canlandırma da denilen imgeleme; belirli bilinç durumlarını, olayları, şartları zihinde hayal etmek demektir.

Hayalleri  net cümleler halinde yazmak  önemlidir.

Olmak, yapmak ya da sahip olmak istediğiniz yani hayalini kurduğunuz şeyi tarih ve detay bildirerek bir kağıda yazın ve bilinçaltınıza bu hayale ulaşmak için kendinize olan inancı belirten cümleler yazın.

Mesela o hayal ettiğiniz şeyi hak etteğinizi çünkü ile başlayan cümlelerle yazın. O kağıdı enerjsi iyi olan bir yere koyun ve gerisini bilinçaltınıza bırakın.

Gece yattığınızda derin ve sakin nefesler alarak beyni alfa (bakınız değişik şuur halleri-alfa) seviyesine indirdikten sonra, hayal kurmaya başlayın. o şekilde uyuya kalmanız hayalinizin gücünü arttıracaktır.

Her şeyde olduğu gibi hayal etmekte süreklilik ister. Aynı hayali defalarca kurun. Israrlı olun ve hep kendinize duyduğunuz inancı hatırlayın.

İnançla birleşmiş bir hayale örnek bir hikaye de şöyledir.

Öğretmen, öğrencilerinden büyüdükleri zaman ne  yapmak istedikleri konusunda bir kompozisyon yazmalarını ister.

Seyis çocuğu, bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazar. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlatarak 200 dönümlük çiftliğin krokisini çizer. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini  gösterir. Hatta 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekler.

Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev tam kalbinin sesidir. İki gün sonra ödevi geri alır. Kâğıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir “0” ve “Dersten sonra beni gör” uyarısı vardır.

Çocuk; “Neden “0” aldım?” diye merakla hocasına sorar.

“Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayâl. Paran yok, gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok, at çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım, damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız” der.

“Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm.”

Çocuk evine döner ve uzun uzun düşünür, babasına danışır.

Babası: “Bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!” der.

 Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan hocasına geri götürerek,

“Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin ben de hayallerimi ” demiş.

Şimdi O öğrenci, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor. Yıllar önce yazdığı ödev de şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı.

Ya o çocuk öğretmeninin dediğine kulak verseydi…..

“Sen neye hazırsan, o da senin için hazırdır.”Marc Victor Hansen  

 

Ve bilmek gerekir ki, hayal ettiğiniz de her şey gerçekleşmek için bir adım bekliyordur.

Niyet et, hayal et, ve harekete geç.

 

Kişisel Gelişim Uzmanı * Yoga Eğitmeni * Nefes Terapisti

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.