Baba Olabilmek

Baba olabilmek…

 

Geçen gün bir sohbet sırasında masadakilerden biri çocuğuyla olan ilişkisinden bahsediyordu. Sitem sözcükleri o kadar fazlaydı ki o kişinin babam olmadığına sevinesim geldi bir an. Babanın beklentilerinin gizlice cümlelerinin içine sızdığını anlamamak mümkün değildi. Her zaman ki gibi gülümseyerek dinledim onu anlamaya çalışarak. Ama anlayamıyordum. Üstelik diğer dinleyenlerin zaman zaman konuya onun bakış açısıyla yaklaşıp arada kendilerinin sahip olduğu rahatsızlıkları belirtmeleri de işin cabası idi.. Kaldım mı tek başıma?. Konuşsam olmayacak sussam bana yakışmaz. Seansa alsam, alıcam sazı elime.

baba-sevgisiBahsi geçen konu, delikanlının babasının istediklerini yapmıyor olması. Kendisi babasının gölgesinden giden biri olduğundan , aynı şeyi de çocuğundan bekliyor. Çocuğun babadan bağımsız isteklerine ulaşması zor onun etkisi altında kaldığı sürece. Yaş 30 bile olsa. Evet yaş 30. Küçük bir çocuk değil. 3 erkek kardeşin büyük olanı. Biir karşılaşmamızda isyan ediyordu babaya, onu anlamadığı için.

Baba sıralamaya devam ediyor. Ortancanın, teog da kazandiği bölüm için, baba ‘’ne gereği var’’diyor ‘’gelsin ben baba mirası olan işimizi öğreteyim ona’ ve başlıyor en küçüğü nasıl yönlendireceğini anlatan kelimeler zinciri kurmaya. Hayatın ona öğrettiklerini düşünürsek haklı olabilir. Böyle görmüş böyle olması gerektiğini düşünüyor. Yaşamın zor olduğunu düşündüğü için hazırlaması gerekiyor yavrusunu.

Peki bir babanın görevi sadece ayakları üzerinde duran, hayatı başarılarla ve boyun eğmelerle dolu bir yaşama hazırlamak mıdır çocuğunu? Söz konusu çocuğu olduğunda ondan övgüyle bahsetmek midir gerine gerine?

Cevap evet diyorsanız; yazının devamını okumanıza gerek yok. Yok okumak istiyorsanız; sizi bir kez daha düşünmeye davet ediyorum anneler ve babalar.

Ben de bir anneyim ve 3 kız çocuğuna sahibim. Babasız büyümenin verdiği sancıları, özlemle birleştirerek büyüdüm, ve daima gözlemledim çocukları anne- babaları bu yaşıma kadar.

Baba olabilmek anne olabilmekten de önemlidir bence. Bir kız çocuğu için baba kraldır kendisini prenses hissetmek ister yanında. Güvendir baba, sevgidir. En sevdiğidir baba bir kız çocuğu için. Eğer iletişim kuramıyorsa en kızdığı insandır artık.

Erkek çocuğu için daha zordur o sevgiyi yakalamak. Hem babasının sevmesini hem de takdir etmesini ister. Oysa şımartılmaz erkek çocukları.

Anneyle bir başkadır ilişkisi çocukların. Kızsa da bilir ki anne koşulsuz sever çocuğunu. Nazı geçer annelere çocukların. Hele erkekse daha bir kıymetlidir anne. Kız içinse hep rakiptir babasından kıskandığı için ama anne sırdaştır, zor günlerin yardım elidir. Anne çocuk çakrasal yolla bağlıdır. Her şekilde sevgi bağı farklıdır aralarında. Önemli olan babayla kurulan sevgi bağıdır.

Kız olsun erkek olsun sevilmek her şekliyle kabul edilmek ister ebeveyni tarafından. Bunu yakalayabilmek için onun istediği bir kimliğe bürünmeye başlar kendi varlığından uzaklaşmak pahasına.

Daima o sevgi boşluğu kalır içinde babadan sevgiyle beslenemediyse çocuk. Yaşı kaç olursa olsun bu boşluk onu hep çocukluğunda bırakacaktır. Gözyaşını gizler içine ama hep bir yanı eksiktir.

Oysa baba elinden geleni yapmıştır belki çocuğu için. Bildiği kadar sevebilmiştir. Gördüğü kadar sevgiyi aktarabilmiştir. Yetmiyor, yetmiyor işte.

Bugüne kadar yaşı 8 ve 65 arası bir çok bay ve bayanla seanslar yaptım. Bir çoğunda seansların ucu gelip anne babaya dayanıyor. Unutulmamış , buruk eksik çocukluklar çıkıyor dillerden.

”Babam, kuzenimi ya da arkadaşımı daha çok severdi, bize gelince sert ve otoriterdi” diyor 55 yaşında ki danışanım gözlerindeki yaşı silerken.

Bu yazıyı okuyan anne baba, yada anne baba adayları;

LÜTFEN çocuklarınızı dünyaya getirdiniz diye onların yaşama olan yaklaşımlarını, seçimlerini, göz ardı etmeyin. Onları bebekken korumak, ihtiyaçlarını karşılamak ve hayata hazırlamak için varsınız.

Bunları yaparken sevgiyi, güveni eksik etmeden büyütün çocuklarınızı. Sarılın, her ne olursa olsun onun varlığından duyduğunuz sevgiyi dile getirin kız erkek ayrımı yapmadan. Onun isteklerine saygı duyup, istediği zaman yardım edebileceğinizi belirtin.

Sevgiyi verin, güven duyun o elinden gelenin en iyisini yapacaktır.

Unutmayın baba kraldır, sevgidir, güvendir, mutluluktur.

Anneler çocuklarınızla babalarının arasında köprü olun. Olun ki biricik yavrularınız baba sevgisinden mahrum kalmasın.

Biyolojik baba olmak değil, tüm ruhunla baba olabilmek, ve o çocuğa sevgiyi aktarabilmektir önemli olan.

Bunu başaran babaları kutluyorum.

Eğer babanız size sarılamadıysa, belli edemediyse ne kadar sevdiğini haydi siz gidip sevgiyi yaşayın yaşatın ona bu duyguyu hatırlatın gururu bir kenara bırakarak. Baba olmak kutsal bir iştir tıpkı Anne olmak gibi. Zordur ülkemizde baba olabilmeyi başarmak.

Evrenin yasalarından biridir anne ve babanla aranın iyi olması; enerjinin iyi akabilmesi ve tamamlanabilmen için.

Bana gönderilmiş, bu konuyla ilgili bir mesajı Nefes seanslarımızla ilgili ne dediler sayfamızdan okuyabilirsiniz

İçinizde ki çocuğun sevgi ve mutluluğu daima hissetmesi dileğiyle,

Kişisel Gelişim Uzmanı Yeşim Güralp

 

 

 

Baba Olabilmek” üzerine 3 yorum

  • düşüncelerini paylaşan bütün arkadaşlardan daha şanslı olduğumu paylaşmak istedim sadece ben yeşim hanımı 27 yıldır tanıyan kardeş gibi yaşayan şanslı insanlardan biriyim teşekkürler benimle hep beraber olduğun için canım arkadaşım kardeşim

  • Anne babaların mutlaka okuması gereken bir yazı,sevgi ve saygıdan yoksun bireyler yetiştirmek ileride aile bireyleri arasında iletişim sorunu demektir.
    Çocuklar aileden alamadıkları sevgiyi mutlaka başka yerlerde arayacaklardır.
    kaleminize sağlık Yeşim…

    • Mehmet teşekkür ederim. Mutlu bir çocukluk mutlu bir gelecek mutlu bir dünya demektir. Dilerim herkes içindeki çocukla, kendisiyle barışır ve mutlu çocuklar yetiştirir. O zaman ülkemiz, dünyamız bambaşka olacak. Sevgiye doymuş bir benlik için yanlış yol olmaz.

Yeşim Güralp için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.